4 Eylül 2010 Cumartesi

Rüya - 2


Rüya görmek benim için iyice eğlenceli bir iş oldu. Bugün uzun zaman sonra ilk kez normal bir insan gibi uyudum ve kalktım ama rüyalarım hala garip.


Ataşehir gibi olan ama aslında ataşehir olmayan bir yerde arkadaşlarımla beraber geziyoruz. Bir ara alışveriş yapmak için bir yere giriyoruz ve yanımda bir anda Elano beliriyor. Ben sürekli olarak "Elano adam gibi adamdır" diyerek ( Türkçe ) Elano'nun sırtına vuruyorum ve Elano her seferinde anlamış gibi gülerek bana kafa sallıyor. En sonunda bu Elona şu an hatırlamadığım bir terbiyesizlik yapıyor ve ben buna "Bu Elano adam falan değil !" diyerek hafif sarsıntılı bir şekilde vuruyorum. Sonra küsüyoruz , çok üzülüyorum böyle bir adamın arkadaşlığını kaybettiğim için. Daha sonra bir anda okula dönüyorum ama okul dediğin bütün okul hayatım boyunca gördüğüm ortalama insanlardan kurulu bir okul ve inşaat halinde. Biz böyle arada yürürken yaşlı ve ilginç bir kadın hoca benim elimi tutarak yürümek istiyor , kıramıyorum ve yürüyoruz. Daha sonra bu hoca bir anda gidiyor ve bir oda şeklinde olan alanımızda voleybol oynamaya başlıyoruz. Sonra derse giriyoruz ve yeni dönem için ceket , kravat ve gömlek satılan bir stand duruyor orada. Benim üstümde bütün bir okul hayatım boyunca olduğu gibi yine kravat ve ceket yok , sanıyorum ki hoca bana bunları aldırmak için böyle iğrenç bir tuzak hazırladı. Oysa durum hiç öyle değil , kısa süre sonra hoca bize doğum günü tarihini veriyor ve yaklaştığını belirtilerek ince bir mesaj gönderiyor. Ben "hocam bunları onun için mi koydunuz , benim şu an param yok çünkü" diyorum ama hoca bir anda "yok canım ne alakası var" diyerek konuyu geçiştiryor. Sonra en uç sırada oturan benim yanımda oturan kız arkadaşım bir anda dizi oyuncusu oluyor , yanında oturan kız ise Sinem Kobal. Bu Sinem Kobal olan bir anda ağlamaya başlıyor , benim kız arkadaşımda onun arkasında ağlamaya başlıyor. Bir anda sınıf "küçük sırlar" sınıfı gibi olmaya başlayınca ben dayanamayıp gitmek istiyorum fakat tam o an sınıf nüfusu ansızın düşüyor ve Okan Bayülgen'in enteresan bir programına konuk oluyoruz. Programın bizi kapsayan kısmı hemen bitiyor , ben sınıftan çıkıp eve gitmek için koridordan geçiyorum fakat üzerime doğru "ultra mini bir inek yavrusu" koşmaya başlıyor. Bunu yakalıyorum ben yakalamasına ama üzerime doğru çok hızlı bir şekilde gelen "normal boy keçi yavrusunu" durdurmakta güçlük çekiyorum. ( zaten onu durdurmak için inek yavrusunu kullanıyorum ) Daha sonra koridor karışıyor , her yerde "çok minik ve kağıttan yapılmış ördek yavruları" uçmaya başlıyor. Kaçıyorum , okul kapısına doğru gidiyorum. Okul kapısında sınıf arkadaşım olduğunu düşündüğüm 3 erkek ve 2 kız var. Kız olan kişiye "kız arkadaşıma mesaj atsana kontör varsa , benim telefonum yanımda değil" diyorum. Bu önce "mesaj atmiyim , ariyim istersen" diye diretiyor fakat ben inatla mesaj atmasını istiyorum. Daha sonra çok şakalı 3 mesaj atıyor ; şaka "nbr canm :)" hemen ardından "işte bzde otryrz npyrsn bebiş ?" ve "bu arada erkk arkdşn brda :)" şeklinde. Burada herkes "kızlar birbirlerine çok seri ve anlamsız derece samimi mesajlar atar" durumu üzerine gülüyorlar ve ben de onlar güldüğü için gülüyorum. En sonunda kız "3g görüşme yapalım istersen ?" diyor ve cevabını benim vermediğim bir "evet" sonra kız arkadaşım 3g aranıyor , sanırım rüyamın burada bitmesi çok hayırlı oldu ;


Ekranda ( kızın telefonu ipad kadardı ) Fenerbahçe maçına Şükrü Saraçoğlu stadına gitmiş ve deli gibi bağıran bir Cengiz Küçükayvaz , bu tabloyu gördüğü halde "bu benim kız arkadaşım değil" diyemeyen bir ben.



Çok Mühim Not : Galatasaray taraftarıyım , Cengiz Küçükayvaz'ı hiç sevmem ve kesinlikle Gay değilim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Buraya bir şey yazıyorsun , küfür falan olmazsa seviniyorum.