22 Ağustos 2011 Pazartesi

Özetle


* Reha Muhtar'a gözümün önünde 30 kişi saldırsa "yaa ayıptır durun" demem , görmemiş gibi yapar uzarım mekandan.

* "Çektiysen kahrımı - helal et hakkını" diyor Niran Ünsal. Demek ki o da içten pazarlıklı , hafif "heh durum eşitlendi ohh" diyen bir insanmış.

* Durumundan sürekli şikayet eden ama o durumdan asla vazgeçmeyen insanlara "ünlü" denir. Mesela bu insanlara sorsan ilgiden çok sıkılıyorlar , dışarı çıkamıyorlar ama 2 dakika tv'ye çıkma desen canından can almışsın gibi olur. Samimiyetsiz , sinsiler sizi.

* İnternetten ünlü olan insan 3G ile gezsin arkadaş , ne olacağı belli olmaz.

* Gökten Coca Cola yağsa bana Le Cola düşer yemin ederim.

* Kayahan ve o şarkısı ; Sarı saçlarından sen suçlusun. Bildiğin kuaföre tonla para harcadığı için trip yiyen bi kadın var orada.

* Ben eğer Türk isem elbette benim için Çin , Tayland , Japonya ve hatta Kore vatandaşı bir olacak arkadaş. Hepsinin gözler aynı neticede.

* Dünyanın herhangi bir yerinde bir çatışma varsa orada A.B.D de vardır , binlerce ölü de olacaktır. Alın size dünya siyasetinin dev özeti.

* "Kulağını deldiren çocuğun gerilimi : Babam ne diyecek ?" - Bu film tutar.

* Hadi ben kaçtım.

14 Ağustos 2011 Pazar

Souness Bayrağı Diktiğinden Beri


Galatasaray teknik direktörü Graeme Souness , dev Galatasaray bayrağını Şükrü Saraçoğlu'nun tam ortasına , kalbine saplıyor ve hikaye başlıyor...


Bugün ( 14 Ağustos 2011 ) fenerbahçe'nin bir taraftar grubu ( sanırım kendilerine "12. adam" diyorlar ) fenerbahçe'nin "gücünü" , daha önce yaptıkları "sayısız fetih" gibi beyoğlu'nu da feth edeceklerini söyleyerek mevcut mekana bir yürüyüş düzenlemiş. Yapılan resmi açıklamalarda yürüyüş için valiliğin izin vermediğini ve orgnizasyonun iptal edildiğini söyleyen taraftar grubunun açıklamasına rağmen oraya giden fenerbahçe taraftarları , şu an cezaevinde bulunan başkanlarını savunmak adı altında yürüyüşü gerçekleştirmiş.

Bütün bunların yanında söylediklerine göre oraları feth etmiş , sloganlar atmış ve Galatasaray taraftarını "polisin arkasına hapsetmişler".

Peki ne olmuş ? Onlarca youtube videosu , fotoğraflar , sloganlar ve facebook grupları. Neticede gerçek anlamda beyoğlu ile alakasız bir organizasyon gerçekleştirmiş ve yapmak istediklerini yapamamışlar. Bunun sonucunda hala daha "yo gittik olum yooo" diye konuşan ergen bireyleri arkasında bırakan ve ne için mücadele verdiğini bilmeyen bir camia kalmış arkada.


Şampiyon oldukları ( şike soruşturması henüz bitmedi , geri alınabilir ) bir sezon sonrası , kendilerine ait olduğu söylenen kadiköy'de sevinmekle yetinemeyen ve beyoğlu'na kadar yürüme hazımsızlığını sergileyen bu taraftar grubu , bunu gerçekleştirememiş olmasının rövanşını "başkanı savunmaya gidiyoruz !" adı altında tekrarlamış oldu. Futbolu güzel oynayanın , hak edenin kazandığı bir spor , bir eğlence gibi göremeyen bu topluluklar olayı yine fanatizm ile bağdaştırdı. Neticede kazanan olmadığı gibi tartaklanan , göz altına alınan ve zamanını / parasını böylesine fuzuli bir iş için harcayan insanlar baki kaldı.


Bütün bunların ardından söylenebilecek yüzlerce sayfa şey olmasına rağmen tarafsızlığımı bozan bir gerçekle , yazının başında yazdığım o cümleyi tekrarlayarak düşüncelerimi sonlandırmak istiyorum ;


Bu yara Souness Bayrtağı Diktiğinden Beri...




Önemli Not : Bu yazı ; Şişman ve yaşlı amcanın Souness'ın bayrağı dikmesinin ertesi senesi Ali Sami Yen çimlerinde elinde fenerbahçe bayrağı koşması ve düşmesini , "Rambo" lakaplı ne idüğü belirsiz vatandaşın 1 gün boyunca çekirdek yiyerek saklandığı Ali Sami Yen reklam panolarından elinde bıçakla çıkmasını ve yaka paça dışarı atılmasını hatırlayan herkese gelsin.

9 Ağustos 2011 Salı

Melek & Kanat

"Etinden et almaya geliyorlar ve sen kaçarken aslında yoruluyorsun"


Koku

Otobüs yolculukların sırasında gördüğün , asfaltın yanında biten o bitkilerin kokusunu merak etmedin mi hiç ? Geçen gün yolda gördüğün kadın şimdi n'apıyordur , mutlu mudur ? Bundan 10 yıl sonra istemediğin bir iş için uyandığında bugün o istemediğin işi istemediğin bu anı hatırlayacak mısın ? Peki etine günde kaç kanca saplanıyor , kaçını çekiyorlar acımadan ? Susadığın zaman senden daha muhtaç olanlar için mi içiyorsun yoksa boğazını yakana kadar kendine mi ?

Işık

Her şehrin ışıkları vardır ve hepsi irili ufaklıdır. Gece zaten hiçbir şeyi gizlemediği için uyumayanların ilk aşkı , son belasıdır. Gündüzleri ışıkları gökyüzü yaktığı için ışıklarına göre ayıramazsın insanları , bilemezsin. Oysa geceleri ışıklarına göre sıralarsın dev binaların içindeki yaşamları.

Korku

Korktuğun zaman kendin olursun , kendine benzersin. Kimisi karanlığa bıçak sallar , kimisi küfür eder. Korkuları insanı mavi bir denizden alıp kızıl bir nehirin ortasına bırakır , kürekleri ateş olan bir sandalın içinde. Ve korkuyu en net görebileceğin yer gözlerdir.



Bütün bunları okuduysan "Esmer Kız ve Kumral Çocuğun Şiiri" aşağıda ;



Gülersen eğer kan dokunacak gözlerine !

Şeytan ayağa kalkacak çünkü ,

Yavaşça bir günahın dizelerini okuyacak !

**

Peki senin ışıklarını hangi mum arkasında bırakabilir ?

Denizlerini hangi Tanrı alevlendirir

Hangisi söndürür

Benim güzelliğimi !

**

Sen !

Tanrısal bir dokunuşa hükmettin

Kokunu hangi dağ eteklerinden topladıysan

Benim ruhumu oradan kazıyabilirsin !

**

Kibrini meleklerin kanatlarına asmışsın

Cennete her yaklaştığında

Ondan o kadar uzaklaşırsın !

**

Gözlerinde bir yudum günah

Dilimde bıçakların

Kahkahaların

Ve midemde kerahet vakti !

**

Öyleyse aramızda kalsın

Hangimizin biz olduğu

Sen melek kal

Ben kadın !