17 Mayıs 2010 Pazartesi

Şampiyon Bursaspor !!


Koca bir sezon bitti ve lig şampiyonu belli oldu. Geride kalan 34 hafta ve ortaya çıkan tablo herkes için şaşırtıcı oldu şüphesiz. Galatasaray'ın mevcut kadrosuna rağmen aldığı derece , fenerbahçe'nin son anda kaybettiği şampiyonluk ve son şampiyon Beşiktaş'ın geçirdiği başarısız bir sezon. Bunların yanında Denizlispor gibi köklü bir kulübün lig'den düşmesi Ankaraspor cephesinde yaşanan olaylar.


Ertuğrul Sağlam soyadı ile en uyumlu insanlar içinde yer alıyor sanırım. Gittiği her takımı iyi yerlere getiren , efendi ve saygılı tavırları bir yana gösterdiği istikrar ve oyuncularına aşıladığı düşünce yapısı gerçekten mükemmel olan bir adam Ertuğrul Sağlam. Kendisi için söylenen o meşhur "adam gibi adam ertuğrul sağlam" tezahuratı tam anlamıyla onu anlatıyor. Özellikle "endüstriyel futbol" dedikler o eli kanlı futbol gidişatı içinde verdiği inanılmaz mücadele takdir edilesi. Bursaspor emin adımlar atarak şampiyonluk için koşarken o hep "sakin" bir tutum sergiledi. Zaten bu yüzden hiçbir zaman "aman be" denmedi kendisi için.

Bursaspor , Ertuğrul Sağlam takviyesi sonrası inanılmaz bir çıkış yakaladı. Daha çok yeni bir zamanda küme düşen bir takım olarak bu sezon "tertemiz" bir şampiyonluk yaşadılar. Tabi bu şampiyonluk averaj ve 3 büyüklerle oynanan maçlar göz önüne aldındığı zaman da sonuna kadar hak edilen bir şampiyonluk oldu. Türkiye kupası çeyrek final ilk maçı'nda 3-0 yenildikleri fenerbahçe'yi evlerinde 3-0 mağlup ederken olmadık bir gol yüzünden 3-1 kazanmalarına rağmen elendiler. Daha sonra o fenerbahçe'yi deplasmanda 2-0 geriden gelerek 3-2 mağlup ettiler. Daha önce deplasmanda yine 3-2 kazanılan bir Beşiktaş maçı ve içerde kazanılan bir Galatasaray maçı.
Bursaspor her anlamda hak etti bunu. Zaten oynadıkları futbol ve aldıkları neticeler her şeyi açık ve net gösteriyor. Devler ligi onlar için garanti ve bu çok önemli bir prestij ve maddi gelir anlamına geliyor. İnşallah orada da Türkiye'yi en iyi şekilde temsil edecekler. Bunların dışında söylenebilecek hiçbir şey yok çünkü bu tarifi imkansız bir devrim.

fenerbahçe ise bütün bir camia olarak büyük bir şok yaşıyor. Denizli'de yaşanan olayların aynısı tekrar yaşandı ve bütün camia aynı günleri tekrar geçiriyor. Fakat bazı şeyler hiç güzel olmuyor ;

Neredeyse bütün fenerbahçe yazarları tarafından söylenen değişik söylemler mevcut. Kimisi "lig temiz değil" derken kimisi "Trabzonspor top oynamadı" diye açıklamalar yapıyor. Zaten kişiliği ve aklı olan her insan şunu çok iyi bilir ki "erdem boyun eğmemek demektir". Tabi bazı "niyeti belli" yazarlar Trabzonspor'dan bu maç için çok düşük bir performans bekliyordu ve aksi durum için bir şeyler düşünüyorlardı. Çünkü "terbiye" sınırları olmayan bu yazarlar sırf "fanatik" oldukları ve "birileri" onların "fikir babası - cep ağası" olduğu için yorumlarını da "futbol" açısından değil "terbiyesizlik" üzerinden yaptılar. İşin asıl enteresan kısmı , hakem hataları ve hakem disiplinsizlikleri sonucu bir çok puan kazanmış olan fenerbahçe'nin hakemler tarafından "şampiyon yapılmadığı" iddiasını dile getirebilmek. Bunu düşünmek bile cidden komik ve içler acısı. Yani insan suçlu olduğu bir konu için başkasını suçlayabilecek duruma nasıl ve neden gelir bilmiyorum ama bu duruma gelmiş bir insan için artık hiçbir çıkış yolu kalmamış demektir , bunu çok iyi biliyorum.


Bunun dışında yaşanan çok enteresan bir durum daha var ; anons skandalı.

Yaşı 50 ve üzeri insanlar -ki ben buna dahil değilim- çok net hatırlayacaklardır ki fenerbahçe yine böyle bir dönem Galatasaray ile şampiyonluk yarışı veriyor. Beşiktaş karşısında 2-1 galip gelen fenerbahçe Galatasaray - PTT maçı için güzel bir haber bekliyor ve o güzel haber geliyor ; Galatasaray 1-0 mağlup olmuş !
Büyük bir heyecan , abartılı bir coşku derken yaklaşık 9-10 dakika sonra bir haber daha geliyor ; yanlış haber , Galatasaray 7-1 kazanmış.

Tabi bu durum bundan 40 yıl önce yaşandığı için dönem şartları ve imkanları yüzünden mazur görülebilir , lakin bugün sahip olunan imkanlar ve teknoloji söz konusu olduğu için bu tip bir durumun yaşanması inanılmaz derecede zor. İşte 16 mayıs 2010 günü fenerbahçe camiası "2. Anons Skandalı" ile sarsıldı. Şahsen maçı izleyen birisi olarak arada bir Bursaspor maçı kaç kaç diye bakıyor ve daha çok altyazı ile takip ediyordum. Son 30 sn oynanırken Bursaspor maçı 2-1 önde götürüyordu ve o sırada fenerbahçe stadı büyük bir uğultu ile adeta sarsıldı ; gol !
Yaklaşık 1-2 dakika süren ve ara ara alevlenen bu sevinç sonrası diğer kanalı açtım ve Ertuğrul Sağlam röportajı ile karşılaştım. Arka fon "sevinç içinde olan Bursaspor taraftarı" ile doluydu ve hiç öyle "galip olamamış takım" görüntüsü yoktu. İşte tam bu nokta'da tekrar fenerbahçe maçını açtım ve son 1-1.5 dakika oynanırken stad hala sevinç içindeydi. Nitekim maç bitti ve seyirciler büyük bir sevinç içinde saha içine girdi. Omuzlara alınan Vederson bir yanda forması istenen Baroni diğer yanda çoşku dolu bir sevinç hakimdi. Tabi bu sevinç yaklaşık 1-2 dakika sürdü sürmedi , fenerbahçe futbol takımı daha önce kırdıkları "en az süren şampiyonluk sevinci" rekorunu egale etmiş oldu.

Tabi bütün bunlar olurken "Bursa'dan çok önemli haberler var" diyen ve daha sonra "kesin sonucu birazdan alacağız" diye ekleyen spiker beni bile şaşırttı. Sonucunu bildiğim bir maçın sonucu için "bekleme" durumuna geçmek istemedim ve diğer kanalı açtım. Zaten her şey ortaya çıktı.


Netice olarak koca bir lig bitti. Daha önce "popo ile top tutma" , "ağlama işareti yaparak sevinme" gibi "saygısız" gösteriler sunan futbolcular bu kez kendi stadları içinde "hapis" vaziyette bekliyorlardı. Volkan 800 küsür dakika gol yemeden çıktığı maçı "66 dakika" gol yemeden tamamlayarak yeni bir rekor girişimi için ilk adımı attı. Bunun dışında Bilica kuyu kazmadı , Lugano kafa atmadı ve duran top golü olmadı. Zaten bunlar olmadığı için fenerbahçe kazanamadı. Koca bir lig "paça sıvamak için 33. hafta bile erken" dermiş gibi bitti ve Bursaspor bir devrim yaşattı. Hollanda ve Fransa ile başlayan "futbol devrimi rüzgarı" nihayet bizim ülkemiz için de geçerli oldu artık. Sanırım hiç kimse "duran top golleri ile öne geçen ve defans yaparak bunu koruyarak şampiyon olan bir 3 büyük" istemezdi. Yok canım istemez sanırım kimse. Tabi o "bazı" yazarlar ve "bazı" kişiler hariç.



Son olarak Bursa halkı , Bursaspor camiası , Ertuğrul Sağlam ve diğer emeği geçen herkese sonsuz teşekkürler ediyorum. Bize , yaşı 25 altı olan bu nesile yaşattıkları bu "anadolu destanı" ve daha ötesi "temiz şampiyonluk" için onlara ne kadar teşekkür etsek az. Ayrıca desteklemiş oldukları bu "iyi olan her zaman kazanır , inanç hiçbir vakit kaybetmez" düşüncesi için "günümüz insanı" adına ayrı bir teşekkür sunuyorum.