18 Nisan 2010 Pazar

Rıdvan Dilmen Sadece Bir Örnek


Rıdvan Dilmen. "Şeytan" olarak tanıdık onu aslında , "Şeytan Rıdvan".

17 Nisan 2010 tarihli %100 Futbol programı , hakkında yapılan "haberler" için bir cevap bölümü içeriyordu "Şeytan" Rıdvan'ın. "Birileri" onun için "şikeci" demiş , bunları "belge" adı verdikleri bir - iki karalama üzerinden "destekleyerek" bir yerlerde göstermişti. "Şeytan" ağlamaklı gözleri ile ekrana bakıp "benim bir ailem var" dedi. "Ailesi olmak" nasıl bir şey bunu hepimiz çok iyi biliyoruz sanıyorum ? devam etti "Şeytan" ; "Çocuğum okula gidemiyor" dedi yine ağlamaklı bir şekilde. "Şeytan" ağlıyor , bir takım bireyler "hadi lan şikeci" diye diretiyordu ekran başında. ve "Şeytan" ekledi ; "Pazartesi günü saat 11'de bekliyorum , elinizde benimle ilgili ne kadar belge varsa alıp gelin , orada olacağım. Eğer suçlu isem bırakırım bu işleri" diye ekledi "Şeytan".

Bu ülke iftira atmak , yalan haber yapmak ve "ufak" çıkarlar adına "büyük" zahiyat vermek için inanılmaz uygun bir ülke. Birisi için ciddi ciddi "namussuz" demek ( ki namus çok enteresan bir kavram oluyor bu durumda ) belge gerektiren bir iş değil adeta. Yani "namussuz olmayan" birisi için "namussuz" demek "namussuzluk" sayılmıyor. Ve niceleri , iftira ile imtihan edilen , daha sonra "suçsuzluğu" kanıtladığı için "aklanan" nice Türk vatandaşı.
Bugün hiçbir taraftar , hiçbir insan Rıdvan Dilmen için , yani "Şeytan" için "sessiz" kalmamalı. Bırakın "haksız" görmeyi "sessiz" kalmak bile büyük bir ayıp bugün. Dün Ahmet , bugün Rıdvan ve yarın Hakan...

Bugün hepimiz "Rıdvan" , hepimiz "Şeytan"...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Buraya bir şey yazıyorsun , küfür falan olmazsa seviniyorum.