24 Eylül 2011 Cumartesi

Yalnızlaştık Sanki ?


Sen onu bırakta , yalnızlaşıyoruz be arkadaşım.


İnsanların temel ihtiyaçlarını bile evlerinden çıkmadan halletikleri ; yemek siparişlerini internetten verdikleri , ayakkabılarını fırsat sitelerinden aldıkları , kağıt oyunlarını eğlence portallarında oynadıkları , facebook üzerinden aşk yaşadıkları bir dönemde yaşıyoruz. Aslında yalnızlaşmamızın hikayesi enformasyon devriminden öncesine , toplu alanlarda yaşamaya itilmemize kadar giden bir hikaye.


Bundan yıllar evvel , insanların bahçeli ve tek katlı evlerinde , olmadı az katlı ve komşuluk ilişkilerinin olduğu yuvalarında bir yaşam vardı. Binalar en çok 4-5 katlı , kat başına 2 bilemedin 3 daireden ortalama 15 dairenin olduğu yerler. Düz bir hesap yaparsak ( daire başına 3 kişi x 15 = 45 ) ulaşacağımız sonuç ortada ; samimiyet.
Bugün geldiğimiz durumda ise toplu konutlar , kocaman siteler ve dev binaların olduğu , kat başına 5 daireden 20 katlı binalara 100 dairenin ve haliyle 300 kişinin düştüğü günlere geldik. Birbirinden habersiz , tuz istemeye ne yüzü ne mecali olan 100 farklı hane.
Buna paralel olarak AVM mantığıyla bakkal kültürünü , tezgahta duran 4 çeşit peynirin tadını da unutmuş olduk tabi. Bizleri sabah saat 6'da yollara düşüren , akşam 8'de evimizin yolunu tutturan ve 2 saat yaşam müddeti sunan sistem okları da AVM'lere çevirdi.

Çok farkına varmadık belki ama giderek yabancılaştık. Zaman içinde banka işlemlerini , mutfak alışverişini ve hatta arkadaşlarıyla iletişimini bile internetten sağlayan bir insanlık haline gelmemizin sonucu olarak zivanadan çıktık. Bugün hiçbir olumsuzluğa tepki veremeyen , komşusunu kesseler gıkı çıkmayan bir toplum haline geldik. Sabahtan akşama kadar yayınlanan manasız dizileri izleyen , cümle kurmaktan aciz insanları baş tacı yapan bir tarzımız olmaya başladı. Neticede giderek yalnızlaştık , yalnızlığımız arttıkça kendimizden daha çok uzaklaştık.


Şimdi bütün bunları neden yazdım ? Çünkü ben de yalnızlaşanlar arasında bulunan bir insan olarak korkmaya başladım.



Sevgilerle.

1 yorum:

  1. Bu iki üç katlı evlerin arasında, komşu teyzeye gidilip evde çok yaramazlık yapılınca anneler;

    ''Çıkın sokakta oynayın, kardeşlerle'' derdi.

    O kadar yalnız değildik ki, hiç tanımadığın sokaktaki çocuk bile ''kardeş'' idi.

    YanıtlaSil

Buraya bir şey yazıyorsun , küfür falan olmazsa seviniyorum.