Bir şeye inanıyorsun, zarar vermeden, özgür hakkındır savunuyorsun.
Sonra bir sokağa giriyorsun, insan öldürmeyi hak bilenler seni dövüyorlar. Bir insanın başka bir insana vuramayacağı kadar vahişe vuruyor birden fazla insan.
Her tekmede "Yapmayın" diyorsun, onlara bir şans vermek istiyorsun "İnsan" olmaları için. Olamıyorlar.
Sonra hastaneye gidiyorsun ve hastane seni kabul etmiyor. Hastane kapısında sabahlıyorsun; burası bile yetmez mi?
Karakollara gönderiyor, yaya halinle geziyorsun ertesi gün karakolları. Sonunda komaya giriyor ve hayatını kaybediyorsun.
Bütün bunlardan sonra senin o masum, gülen, özgür, korkusuz, adil, onurlu, insan bedenini bu hayattan ayıranlara soruyorlar;
- Ne oldu o gün?
+ Biz bir şey yapmadık, biz mağdur olduk!
İnsan olmayı yine beceremiyorlar ve beceremeyecekler. Onların kanlı ellerinin senin omuzunda ne işi vardı sankş? Ne hakları vardı senin hayatını elinden almaya ve ne hakları var bu haysiyetsiz oyuna devam edebilmeye?
Ali İsmail KORKMAZ, kardeşim, özgürlük mücadelemdeki dava arkadaşım, yüzünü hiç görmediğim ve göremeyeceğim kardeşim; senin yerinde ben olamadım ama yanındayım.
Binlerce onurlu 'insanın' ortak ağzıyla söylüyorum; yanındayım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Buraya bir şey yazıyorsun , küfür falan olmazsa seviniyorum.