Cem Yılmaz , "Türkiye'nin en komik adamı"
Cem Yılmaz bütün bu söylenenlere küfür de edebilirdi , sinirlenip bütün parasını lokanta zincirlerine de yatırabilirdi. Fakat Cem Yılmaz bugün binlerce kez oynadığı stand-up gösterileri , senaryosunu yazıp yönettiği , rol aldığı filmleri ve reklam filmleriyle gündemde kalıyor. Hiçbir zaman gündeme tutunmak için başka yöntemler seçmedi , seni beni boş işlerle meşgul etmedi. Sadece işini yaptı , en fazla işkolik diyebileceğimiz bir yoğunlukta çalıştı.
Beni hiç ilgilendirmez mesela ama geçtiğimiz hafta evlendi Cem Yılmaz. Google'a hiç sormuyorum , tahminimce 40 yaşında falan kendisi. 40 yaşında evlenip aynı yaşta bir çocuk sahibi olacak. Askerliği bitmiş , işini kurmuş , evlenmiş. Al sana ideal bir Türk erkeği. Senden benden tek farkı maharetlerini nakite çevirmeyi başarmış ve kazandıklarını bankaya yatırıp faiz beklememiş. Sen ben olsak iki üç daire alıp kirasını falan bekleriz , hep bir "aman bu para suyunu çekmesin" kaygımız olur. O bu kaygıyı sürdürmek yerine daha çok çalışıp hep üzerine bir şeyler koymuş.
Bu adam müzikten de anlıyor , sinemadan da anlıyor mizahtan da anlıyor. Üstelik bu söylediklerimin hepsini hakkını vererek yapıyor.
Peki bunları neden anlatıyorum ?
Geçenlerde bir magazin muhabiri Cem Yılmaz'ı eşiyle birlikte arabasıyla bir yere giderken yakalamış. Lafa bakın hele ; sanki Cem Yılmaz 5 kg eroin kaçırırken aslan muhabirimiz olaya koymuş. Her neyse , önce arabayı genel plan alıyor kameraman , sonra yakın plana geçiyor ve dış ses abimiz genizden kusuyor nefretini ; "Ciem Yılmauz 700 bin TL'lik arabasına biniyordu"
Cem Yılmaz'ın arabasının parasını ödemiş kadar hak sahibi dış ses şöyle devam ediyor ; "Fakat İstanbul trafiği arabanın modelini , parasını dinlemez". Dış ses giderek sinirlenirken Cem Yılmaz ve eşinin arabadan indikten sonraki asıl mevzu bahis görüntülerini veriyordu magazin programı. Konu aşağı yukarı şöyle ;
- Cem bey evlilik nasıl gidiyor ?
+ Sana ne kardeşim ? Hiç tanımadığın bir insana niye böyle bir soru soruyorsun ?
- Cem bey hedehödö
+ Arkadaşım gitsenize , ne istiyorsunuz ya !
Cem Yılmaz defalarca muhabirin gitmesini rica ederken muhabir gitmiyor. Üstelik kurguda atılmış kısmını görüyoruz biz bunun , kim bilir o gitmeyiş ne kadar uzun sürüyordur.
En sonunda Cem Yılmaz şu tarihi sözleri söylüyor ; "Kendinize iş bulun iş ! Sigortalı bir iş bulun !"
Dış sesin söylediğine göre "acar muhabir" Cem Yılmaz'a lafı sokuyor ; "Zaten sigortalı". Lafa bak hele , zeka ışıldıyor.
Uzatmıyorum , sonuca gelmek istiyorum ;
Şu an işteyim. Part time çalıştığım bu yerde binlerce tl maaş alan da var asgari ücretle çalışan da. Kimisi kendisine verilen yemek parasını öğle aralarında kullanmayıp evine market alışverişi yaparken kullanma peşinde. Maddi ve manevi olarak bu ve bundan daha zor durumda olan fakat kimseyi rahatsız etmeden , üstüne bir işe yarama gayesiyle para kazanan yüz binlerce insan var. Magazin dediğiniz şey ne hazırlaması ne tüketmesi akıl karı bir iş değil. Bize ne Cem Yılmaz'ın milyon dolarlık arabasından ? Benzinin biz mi koyuyoruz ? Bu aptallık nedir allasen , başka işimiz mi kalmadı ki sabahtan diğer sabaha kadar aralıksız yayınlanan bu saçma ötesi şeyleri izleyip mahremiyete saygısızılık yapıyoruz ? Bu röntgenleme sevdası bir hastalıktan daha fazla ne olabilir ?
İşte Cem Yılmaz da o muhabir kişiye bundan bahsetmek için "kendinize iş bulun" demiş ve "sigortalı" diye eklemiştir. Medya patronu dediğimiz o adamların insanların zayıflıklarına yönelik yaptıkları bu hamleleri kabullenmek akıl karı değil. Sigortasız ve üç kuruş maaşla o aptal işi programlara mahremiyet yoksunu işler götüren bu insanların gerçek bir işe ihtiyaç duyduğunu açık bir dille ifade etmek Cem Yılmaz'a yakışacak bir hareketti zaten. Helal olsun Cem Yılmaz.
Bırakalım artık şu adamı kıskanma işini , bi işimize bakalım ya.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Buraya bir şey yazıyorsun , küfür falan olmazsa seviniyorum.