16 Ocak 2012 Pazartesi

Bunları Unutma Kardeşim


Patates dünyasının bitki ülkesi sınırlarında ;


Garip bir ülkenin gri sabahına uyandığında , patronun salya akan "daha çok çalış" lafıyla uyanırsın. İşe gidene dek geçirdiğin süre uykuya dahildir zira. Doğru bile yapsan işini , patron daha doğrusunu ister , parayla orantılıdır bu daha çok.
Başka bir insandan hiçbir farkının olmadığı bir harita parçası üzerinde hep daha farklısındır. O senden bir şekilde daha çok kazandığı ya da daha çok "hak ettiği" için sana olur olmaz tepki verebilme şansına sahiptir. Buna kendi aralarında "hiyerarşi" ismini koymuşlardır bile. Kalktığı söylenen kölelik sisteminin modern adıdır bu ; hiyerarşik düzen.

Doğruyu söylemen ya da yapman farklı ödüllendirilir. Senin doğruların birilerinin eksikliklerine çarpıyorsa işin de öyle çarpık gider. Bir yerlerde tanıdığın , köşe bucaklarda yığılmış paran yoksa senin adın vatandaş olarak kalır ve kalacaktır. Bu şekilde yaşamayanlar ile bu şekilde yaşayanlar arasındaki savaş ömür boyu sürecektir , en adaletsiz biçimde.

Üretebilme yetin olmamalıdır çünkü sen ürettikçe sorgulayacak , sorguladıkça birilerini rahatsız etmiş olacaksın. Sen kendini tanıdıkça bir şeylerden nefret edecek , nefret ettikçe doğrulacaksın. İşte bunu istemeyecekler ; çünkü sen diz çökmediğin sürece dik bakacaksın , onların kısa gölgelerine tepeden konacaksın. Bunu istemeyecekler. Tercih sana kalıyor bu noktada ; ya diz çökerek yaşayacak ya da ayaklarının üstünde durduğun için tartaklanacaksın. Bu senin ne kadar insan olduğunu da belirler.

Burada senin emeklerinin hiçbir kıymeti yok , esas istenen senin onlara ne verdiğin. Yanlış bildiklerini düzeltmek bir gaflet gibi görülecek ve karşılığında senin etinden bir parça alacaklar. Bu her defasında böyle olacak ; sen bir deri bir kemik kalana dek.
Senden aldıkları bu parçaları iğrenç koleksiyonlarına kattıkça mutlu olacak , yeni parçalar için yeni köleler arayacaklar. Buna kendi aralarında "disiplin" diyorlar. Senin sabahın köründe bağırışlarını , çocuklarını alınlarından öperek terk ettiğin evinin kapısını , adım adım geçtiğin asfalt yolları ve geç kalmamak için verdiğin uykusuzluk nöbetlerini disiplin olarak saymayacaklar. Bunun gerçek adıysa "ego" olarak tarihe geçecektir , onların istediği gibi , keyfi tavırlarının parça koleksiyonları ; ego.


Bütün bunların neticesinde bilmen gereken tek bir konu baki kalacak dünya tarihinin sayfalarında ; sen emek veren olarak hayat verensin. Senin ellerin çamura bulanmadıkça , aldığın 3 kuruş için saatlerce yorulmadıkça , hasta olduğun zaman "izin" alamadığın için hizmet alamadığın devlet hastanelerinde öksürmedikçe o insanlar o rahatlığa kavuşamayacak. Bunu bildiğin sürece kendi erdeminle , şerefinle ve emeğinle çalışmaya devam et. Bil ki onların bütün bu ganimeti , yüzlerine işlemiş aciz gülümseme ve purolarını kavuran pahalı çakmakları senin eserin. Sen olmazsan onlar bir hiç olarak kalacaklardı. Bunu bilerek yaşa , gerçek bir insan olmanın haklı gururuyla bak bulutlara.

Bunları unutma kardeşim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Buraya bir şey yazıyorsun , küfür falan olmazsa seviniyorum.